eşitlik, eşitlik nedir, cinsiyet eşitliği, toplumsal eşitlik, sınıf farkı

Eşitlik

Eşitlik kavramı temelde üç ana grupta incelemek mümkündür ilk olarak eşitlik;

Resmî veya asli eşitlik olarak bildiğimiz eşitlik kavramıdır, bu eşitlik kavramında siyasi ve hukuk alanında herkes eşit olmak zorundadır. Resmî eşitlik kavramında, insanlar sosyal statü olarak, sınıf olarak eşit olamaz. Mutlak bir eşitlik kavramı dünyada en az mümkün olabilecek durumdur. Resmî eşitliğe göre, insanların eşit olduğu konular hak, hukuk, adalet, cinsiyet, din gibi konularda eşit olmakla beraber, her bir birey devlettin her bireye aynı imkânı vermesini zorunlu olarak görür.

Maddiyat olarak veya bulundukları konum, doğuştan veya aileden gelen ayrıcalıklar olabilir. Bu durumda bir eşitsizlik görmezler resmî eşitliği savunan kişiler. Eşitsizliği devletin veya sosyal yaşamdaki insanların din, cinsiyet gibi konularda insanlara hak vermemesi durumunda eşitsizlik olduğunu savunurlar.

Doğuştan gelen zenginlik veya fakirlik insanlar arasında eşitsizlik yaratmadığını savunurlar. İkinci eşitlik ise fırsat eşitliği olarak bildiğimiz eşitlik kavramıdır ya da fırsat eşitliği kuramı.

Doğuştan gelen birtakım mülkiyet, sosyal sınıf gibi imtiyazlı konularda herkesin eşit olmasını savunmaktadır. Doğuştan bütün insanların hakları aynı olması gerektiğini savunur, bu haklar Doğrultusunda daha çok çalışan çabalayan insanlar daha iyi konumlara gelmesi gerektiğini savunmaktadır. Fırsat eşitliğinin handikaplı noktası ise aynı haklara sahip olduğu halde daha çok çalışan insanlar, yükseldikçe diğer ortaya yine fırsat eşitsizliği çıkmaktadır.

Fırsat eşitliği konusu daha iyi anlamak için şöyle bir örnek vermek mümkündür;

Basketbol maçı veya bir futbol maçı esnasında iki takımında şartları eşit olmasına rağmen bir tek takım başarıya ulaşan taraf. Bu müsabakalarda fırsat eşitliği olduğu halde daha çok çalışan taraf daha yetenekli veya daha çok isteyen taraf sonuca gider, genel olarak bir taraf başarılı olmasının sonucunda diğer tarafın başarısız olması bir mağduru veya eşitsizliği doğal olarak ortaya çıkartıyor. Başarı veya başarısızlık kişiye bağlı olan şeylerdir.

Fırsat eşitliği sağlansa dahi daha çok isteyen taraf daha iyi yaşamı arzulayan birey başarıya doğru giderken, elindekiler ile yetinen şartlarını olduğu gibi kabul eden taraf ne kadar diğer bireyler ile aynı durumda olsa da gün geçtikçe elindekilerini kaybeder.

Fırsat eşitliği bir bakıma da pozitif ayrımcılık konusu geliştirir ve siyasette kendine bolca yer bulmaktadır, sosyal demokratlar sosyalistler herkesin eşit olmasını birçok öğreti ile vurgular tarih boyunca. Sonuç eşitliği kavramı bireylerin dünyaya geldiği duruma veya dünyadaki yaptıklarına bakmadan her halükârda eşit olmasını savunur.

Birey dünyaya hangi şartlar altında gelirse gelsin, hayatta nasıl davranırsa davransın diğer bireyler ile aynı imkânlara sahip olmasını zorunlu bir durum olarak, sonuç eşitliği kavramı bu durumda insanların başarısızlıkları veya başaralı olması sonuç eşitliği kavramının düşünmediği bir konu desek yanlış olmaz sonuçta. Herkesin eşit olmasını savunmaktandır sonuç eşitliği düşüncesi.