Eski Yunan Tarihçiliği, herodot kimdir

Herodot

Herodot Tarihçiliği 

Herodot’un Tarihçilik yazım tarzının ilk örneklerini eski Yunan’da görmek mümkündür bu tarza ilk olarak epos adı verildi logoraflar bu eposları birleştirerek hikâye şeklinde kâğıda dökmüştür bunlara pek tarihi kaynak demek doğru olmaz basit kronikler tanımı daha doğru bir tanım olur Herodot’tan önce Hekataios gibi bir seyyah tarihçiliğe yaklaşan çalışmalar sunmuştur Hekatios’tan sonra Tarihçiliğin ilk temelini atan Tarihin babası olarak bildiğimiz 
Herodot sahneye çıkmıştır M.Ö 485 425 yılları arasında Herodot her ne kadar hikayeci tarihçilik yapsa da kendi çağdaşlarından ve kendinden önceki yazarlardan birkaç özelliği onu farklı kılmıştır 
İlk olarak olayları gelişi güzel anlatmak yerine olayları bir düzen içinde sıralamayı tercih etmiştir kendine anlatılan bazı olayları tenkit etmiştir bu o dönem içinde bulunmayan özelliklerden ve yer yer eserinde kendi şahsi yorumunu katmıştır siyasi görüşlerine de yer vermiştir 

Eski Çağ Tarih Yazıcılığında Herodot’un Önemi 
Herodot’un dokuz kısımlık tarih isimli kitabında objektif olması pek mümkün olmadığı gibi kitapta kendi çağına uygun olarak hikâye anlatımını görürüz bu hikayelerde bazı zaman zaman  hayali olaylar ve eğlendirici temalar görmek mümkündür 
Herodot’u ilk eleştiren pragmatik Tarihin kurucusu olarak bildiğimiz Thukyidides’tir 
Aristophones ise 425 yılında Akharnanes oyununda Herodot’u tiye almış bir şekilde eleştirmiştir 
Ktesias ise onun hikayeci tarzına yönelik eleştiri de bulunmuş yalancılık ile suçlamıştır 
Strabon ise mitoloji yazarları ile eş değerde tutmuştur Herodot’u 
Herodot’u en şiddetli ve sert şekilde eleştiren ise Pluatarkhos  yazdığı kitabının ismi dahi eleştirinin ne denli şiddetli olduğunu bize gösterir Herodotos’un ‘’Kötücüllüğü Üzerine ‘’
Pluatarkhos Herodot’un üslubunu basit ve özgür bulduğu gibi insanlara aldatmaya yönelik olduğunu söylemektedir 
Cicero ise Herodot’u iki kapsamlı şekilde ele almıştır ilk olarak Tarih’in babası sıfatını Cicero Herodot’a yakıştırmıştır olumsuz eleştirisi ise Delphi kehanetini uydurduğunu söylemektedir 
Bütün bu eleştiri oklarının temeli Herodot’un temsil ettiği yazım geleneğine idi hikayeci tarihçilik geleneğinin en önemli temsilcisi olan Herodot doğal olarak bütün eleştiri oklarını kendisine çekmiştir kendinden sonraki yazarlar tarafından ilk örneği ise pragmatik tarihçiliğin kurucusu diye kabul edilen Thukydides eleştirmiştir 
Bütün bu tenkitlere rağmen Herodot eserlerinde tarihsel olaylara yer vermiştir ve bu olayları gelişi güzel anlatmak yerine bir bütün şeklinde ortaya koymuştur 
Thukydides en doğru şekilde tarih yazdığı görünse de yer yer tarihi saptırmalara yer veriyordu 

Modern bilim adamları da Herodot’u hala inceler ve tenkit eder doğruluğu konusunda tam olarak ispatlanması zordur Herodot’un temsil ettiği sözlü gelenek bir diğer adı dahi bize eserinin tarzını söylüyor hikayeci tarih ve bu tarih yazımını Herodot gayet rasyonel bir şekilde ortaya koymuştur 
Herodot duyduğu mitleri sadece aktarmıştır pek yorum yapmayı tercih etmemiştir 
Troyalı Helen olayını kendisine nasıl aktarılmışa öyle aktarmıştır bizlere Mısır’ı anlatırken de oradaki rahiplerin anlattığı kadar anlatmıştır yazıya dökülmesini istemedikleri olayları ise yazıya dökmemiştir 
Herodot hiçbir şekilde kendi doğrularını dayattığını göremeyiz ben buna inanıyorum diyerek birçok kez cümleye başladığı olmuştur 
Bu yazım tarzını ise ondan önceki sözlü geleneğin en önemli temsilcisi olan Hekatios’tan almıştır Hekatios’ta cümlelerine şöyle başlar bana doğru gözükeni yazıyorum 

Herodot ve Yabancı Kültürler 
Herodot sürgün yemiş karialı bir tarihçidir bünyesinde sadece Yunan kültürü yoktur birçok kültürü kendi bünyesinde barındırır Yunan halkı kendinden başka kültürlere her zaman ilgi duymuştur merak etmiştir bu özellik Herodot’ta en üst safhada Yunanlılar Romalılar gibi diğer toplumlara üstünlük taslamazlar 
Herodot Yunan kültürü ile diğer toplumlarının kültürlerini incelemiştir ve karşı karşıya getirmiştir bunu da gayet güzel bir dille kâğıda dökmüştür eserinin ilk dört bölümünde Yunan toplumu hariç birçok halk görürüz onların kültürlerini coğrafyalarını etnografyalarını dini inanışlarını törenlerini incelemiştir,

Herodot ve Mısır 
Herodot Mısır’da sadece gözlem yapmamıştır buradaki tapınak rahipleri ile birebir sohbet etmiştir tapınak arşivlerini inceleme fırsatı bulmuştur önceden buraya yerleşmiş olan İon ve Karialılardan bilgi ve yardım almıştır Mısır dilini bilmediği için Karialılar ve İonlılar Herodot’ta yardımcı olmuştur 
Herodot Mısır’a özel bir ilgisi vardır Mısır uygarlığını Yunan uygarlığından daha değerli görmüştür daha sonraları Mısır’a gelen Yunanlı tarihçiler Herodot’a şu yakıştırma yapacaklardı bu tutumundan ötürü barbar dostu 

Herodot kitabının ikinci kısmında Mısır kültürünü coğrafyasını ve Pers kralı Kambyesis’in Mısır’ı almasını konu almıştır Mısır’ın tarihinden çok etnografyasını coğrafyasını incelemiştir Herodot Mısırlılar ile ilgili ilk şunları anlatmıştır Psammektihos’tan önce Mısırlılar kendilerini ilk insanlar olarak görür Psammekthos 
bu hikayeyi test etmek için yeni doğmuş iki çocuğu bakması için bir çobana verir bu çocuklar Phrygia dilinde ekmek anlamında olan bekos demiştir ve Mısırlılar bunu göz önüne alarak Phyrgialıların daha eski olduğunu söylemiştir 
Herodot bu rivayetti Memphis şehrindeki Hephaistos rahiplerinden dinlediğini söylemiştir 
Herodot’un rahiplerden dinlediği hikayeler genellikle birbirini tutmuştur Mısır ve Yunan takvimlerini kıyas etmiştir Mısırlıların Yunanlara kıyasla daha düzenli bir şekilde ayları on ikiye böldüğünü söyler büyük tanrılar için on iki ismi ilk olarak Mısırlıları kullandığını söylemiştir Yunanlılar Mısırlılardan esinlendiğini dile getirmiştir 

Bu hikayelerde göründüğü gibi Herodot’un Mısır kültürüne özel bir ilgisi vardır ve kitabında irili ufaklı birçok yabancı kavmi anlatmıştır bunları küçük düşürücü hiçbir ifade kullanmamıştır öyle ki o yıllarda Yunanlıların azılı düşmanı olan Persler hakkında dahi onur kırıcı ifadeler kullanmamıştır