orta çağ, orta çağında avrupa, orta çağ tarihi

Orta Çağ

Orta Çağ Avrupa’sının Eğitime Genel Yaklaşımı;

Orta çağ Avrupası’nda 10 yy. itibaren siyasi kurumsal krizler eğitime büyük darbeler vurmuştur 11 yy. başlarında sosyal ekonomik olarak Avrupa tekrardan canlanmıştır bu durum eğitimi de etkilemiştir katedral okulların felsefe ve teoloji alanları başta olmak üzere sağlam temeller atılmaya başlamıştır en önemli okullar ise Paris Orleans Chartestir gibi kurumlardır bu kurumlar önemli din adamları yetiştirmiştir.

Monistimizin ruhani hayattın eğitime etkisi de eleştirilir ve değişir bununla birlikte 11 yy. reformu ile kararlar çerçevesinde eğitimdeki yabancı unsurlar yok edilir.

11. yy.' Gregoryen reformu ile rolleri de daha da üstün olan cemaat rahipleri şehirlerdeki eğitimi tamamı ile karşılamaya başladıktan sonra manastırlara karşı üstünlük kazanmaya başlamışlardır bunun getirdiği faaliyetler ile 12 'yy ’da üniversitelerin temelleri atılmasına kadar gidecektir.

Üniversiteler bu kurumlardan farklıdır sivil örf adetleri temel özellik olarak almışlardır geniş kapsamlı bir şekilde öğretmenler ve öğrenciler bir araya gelerek üniversiteleri ortaya çıkarmıştır üniversiteler Avrupa’daki diğer eğitim veren okullara göre daha özgür anlayışa sahiptir.

12. yy ’dan başlayarak eğitim hayatında üniversiteler tam olarak sahne almaya başlamışlardır gün geçtikçe eğitimde kalıcı yer tutmuştur üniversiteler ve kurumları da ayrılmaya başlamıştır yükseköğretim doktora gibi iki ana eksende eğitim vermiştir.

Orta Çağ Avrupa’sının ilk üniversiteleri ise şunlardır;

Paris ve Bologna üniversiteleri

Üniversiteler iki model üzerinde yapılanmıştır birincisi hocaların kurduğu üniversiteler bunlar lonca şeklinde hizmet veriyordu bunların en önemli temsilcisi ise Paris Üniversitesi ikinci ise hoca yerine öğrenci ağırlıklı sistem olan Bologna üniversitesi gibi.

Bu üniversiteler laik olmaya çalışsa dahi orta çağ Avrupa’sında o dönemde bu pek mümkün değildi ne kadar laik olmak isteselerdi bunları ruhban sınıfı kontrol ediyordu bu zıtlıklar karşısında okulların yapıları ve eğitim anlayışı da değişiklik gösteriyordu örneğin;

Paris üniversitesi katedral okulları gibi yapı kurmuştur Salerno ve Bologna katedralden bağımsız olarak yapılanmıştır üniversiteler köylü çocuklarının gelişimine büyük katkıda bulunmuştur köylü bir çocuk üniversitenin bursundan barınmasından faydalanıp toplum içinde kendine önemli yer edinme şansı oluyordu.

Orta Çağ Sanat

Orta çağ Avrupa’sında pagan gelenekler tamamı ile yasaklanmıştır bunun sanatta da bir yansıması olmuştur Hristiyan dininden önce Avrupa’nın birçok toplumu pagan geleneklere göre yaşıyordu roma etkisi bundan yadsınmaz bir gerçektir romanın doğudan aldığı bu pagan gelenekleri Avrupa’nın kültürünün temel taşlarından biri idi Hristiyanlıkla birlikte yine bir doğu dini olan Hristiyanlık Avrupa’nın kültürel ve sanat anlayışını değişime uğratmıştır.

Bunun en büyük örneği ise pagan müzikleri tamamı ile yasaklanması olmuştur bu müzikler yerini orta çağ Avrupa’sında kilise de ortaya çıkan ilahilere bırakmıştır bu ilahiler şu minvalde ilerliyordu tanrıyı övmek tanrıya yakarmak orta çağ Avrupa’sında din kültürel siyasi her alanda kendine geniş bir yer bulmuştur.

Tıp ve Kültür Gelişmeleri

Orta çağ Avrupa’sında tıp genellikle büyü ve mistisizm ile ilerlemekte idi bunları meslek edinen kişiler oldukça fazlaydı bugün bu uygulamalara kocakarı ilaçları olarak sınıflandırıyoruz orta çağ Avrupa’sında bu durum yaygın ve en bilindik yöntem idi bunun sorumlusu eğitim başta olmak üzere her şeyi elinde bulunduran kiliselerdi.

Pagan uygulamaları her alanda kalksa dahi tıp alanında rahiplere ve ruhban sınıfına güç sağladığı için devam ediyordu aziz ve azizler manastırlarda bitkilerden ilaçlar yaparak iyileştirdiğini düşündüğü birtakım tedaviler yapıyordu ve bu ürünlerin din büyüklerine dua ederek kullanılması halinde daha çabuk bir şekilde hastalıklarının geçeceklerini söylüyorlardı halka bu durum Tıp’ın gelişimine resmen engel oluyordu sihirle büyüle metafizik olaylarla iyi olduklarını düşünüyorlardı Avrupa toplumu 1050-1300 tarihleri arasında ise kilise toplumun iyice her katmanına girmişti savaşlar dahi her alanda kilisenin etkisi yadsınmaz bir gerçeklik olarak duruyordu Roma Katolik Kilisesi toplum üzerinde güçlü bir etki bırakmıştır ve pagan adetlileri inebilecek en alt seviyeye kadar inmişti mistisizm ve büyü tedavisi dinin en önemli parçaları haline gelmişti toplum tarafından.

Hz İsa’nın iyileştirme gücünden etkilenmiştir bir hayli halk bu durumda halkın kutsal olarak gördüğü din adamları ile temas kurarak iyileşmeye çalıştıkları olmuştur din adamları bunları gayet efektif bir şekilde kullanarak insanlara cennetten geldiklerini söyleyerek kutsal su gibi dua gibi birtakım şeylerle tedavi etmeye çalışıyordu.

Bu mistik inanışlar halk tarafından her din adamının belli bir hastalığı iyi ettiğini düşündüğü duruma kadar gelmiştir örnek olarak;

Aziz Agatha: göğüs hastalıkları için başvurulan kişiydi.

Aziz Lazarus: cüzzam hastalıkları için başvurulan kişiydi.

Bu tip örnekler orta çağ Avrupa’sında sayısızca mevcuttur her Aziz’in bir hastalık konusunda uzman olduğunu düşünüyordu orta çağ Avrupa insanı.

Tıp Alanında Yenileşme Hareketi

Avrupa’da tıp daha modern bir durum kazanması 9. yy ‘da Napoli’de kurulan Insitituto Üniverstario 'di Salerno tarafından bilimsel anlayışlı bir Tıp’ın temelleri atılmaya başlamıştır İmparator Carolos Magnus ve Yahudi Yunan arap kökenli kişiler tarafından üniversitenin temelleri atılmıştır bu okulda Hipokrat başta olmak üzere Müslümanların tıp hakkında yazdığı kitaplarda okutulmuştur bu okul bağdat tıp okulunu örnek almıştır ve sınavlı bir şekilde giriş oluyordu okula. Bu okulun en büyük özelliği Avrupa’nın ilk resmi tıp okulu olmasıdır Napoli krallığında çalışan her doktorun Salerno tıp okulundan mezun olma zorunluluğu vardı. Salerno tıp okulu laik bir eğitim anlayışı ortaya koymuştur en parlak dönemleri ise 1096-1260 yılları arasıdır bu okul önemli doktorlar ve tıp keşiflere ortaya koyamamıştır bunları yapmamasına rağmen Avrupa tarihi için önemli bir okuldur ilk modern anlamda tıp okulu olması ve Rönesans uyanışının temellerinden birini attığı için.